13 Şubat 2012 Pazartesi

Kafka'dan inciler..




''Sahip olmak'' değil, sadece ''olmak'' var, sadece son nefesi, boğulmayı özleyen bir ''olmak''.

*Her şey bir aldatmacadır: Yanılgıların en küçük ölçütünü aramak, alışılmış ölçüler içinde kalmak, en büyük ölçütü aramak. Birinci durumda insan onu elde etme işini hafife alarak aldatır İyi'yi, Kötü'yü ise uygunsuz koşullar öne sürerek.İkinci durumda dünyevi işlerde bile ona ulaşmaya çalışılmayarak aldatılır İyi.Üçüncü durumda ise kendisinden olabildiğince uzaklaşılarak aldatılır İyi ve en aşırıya vardırılarak güçsüz kılınacağı umularak aldatılır Kötü.Bunların içinden yeğlenebilir olarak ikinci durum görünüyor, çünkü her durumda İyi aldatılırken, hiç olmazsa bu durumda, en azından görünüşte, Kötü aldatılmamaktadır.

*İnsan ancak olabildiğince az yalan söylediğinde olabildiğince az yalan söylemiş olur; yoksa olabildiğince az yalan söyleme fırsatını bulduğunda değil.

*Bu dünyada komşusunu seven kimse, dünyada yalnızca kendisini seven kimseden ne daha çok ne de daha az hata yapmaktadır.Geriye sadece bir soru kalıyor ki, o da insanın komşusunu sevip sevmeyeceğidir.

'' Neden ilk Günah'tan ötürü yakınıp dururuz? İlk Günah yüzünden değil, Hayat Ağacı'ndan ötürü kovulduk Cennet'ten, onun yemişlerinden yemeyelim diye.''

*Cennet'ten Kovuluş esas olarak ebedidir: Yani Cennet'ten kovuluş kesin ve yeryüzünde yaşamak kaçılnılmazdır; ama yine de olayın ebediliği bize sonsuza dek Cennet'te kalabilme olasılığını vermekle kalmaz, aynı zamanda belki de gerçekte hep orada olduğumuz anlamına da gelir, biz ister bilelim, ister bilmeyelim.

*Eğer cenette yok edilecek şeyler yok edilebildiyse, bu önemli olmazdı; yok eğer yok edilemediyse, biz yanlış bir inançla yaşıyoruz demektir.

*''İnanç yoksunu olduğumuz iddia edilemez.Sadece yaşıyor olmamız bile, tüketilemeyecek bir inanç değeridir.''
''Neresindeymiş bunun inanç değeri?Yaşamamak elde değil ki!''
''İşte inancın insanı çıldırtacak kadar büyük gücü, bu 'elde değil ki' dedir, bu olumsuzlamada açığa vurur kendini.''

*Putlara tapınmanın ilk nedeni, kuşkusuz nesnelerden korku, ama buna bağlı olarak, nesnelerin gerekliliğinden korku ve buna bağlı olarak, nesnelere karşı sorumluluktan korkuydu.Bu sorumluluk insanüstü tek bir varlığa yüklenme cesareti gösterilemeyecek kadar büyüktü, çünkü sadece bir varlığın aracılığı da sorumluluğu yeterince hafifletemezdi, yalnızca bir tek varlıkla ilişkisi, gereğinden fazla sorumluluğu lekelemiş olacaktı, işte bundan dolayı her nesnenin sorumluluğu nesnenin kendisine verildi, daha da ileri giderilerek nesneler insanlardan sorumlu tutuldular.

''Av köpekleri henüz avluda oynuyor, ama avları, daha şimdiden ormanda ne kadar hızlı koşarlarsa koşsunlar, ellerinden kurtulamayacaklar.''

*Hayvan, hışımla çekip alır kırbacı efendisinin elinden ve kendi kendisinin efendisi olmak için kendi kendisini kırbaçlar, bilmez ki bu, efendisinin kırbacına atılmış yeni düğümün yol açtığı bir hayalden başka bir şey değildir.

*Kargalar tek bir karganın gökyüzünü yok edebileceğini iddia ediyor.Hiç kuşku yok ki doğrudur, ama bu, gökyüzüne ilişkin hiçbir şey ifade etmez, çünkü gökyüzü şu anlama gelir: Kargaların Olanaksızlığı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder