23 Haziran 2013 Pazar

İki kürek kemiğinin arasındaki boşluğu hediye etmiştin bana ve dilediğimce koşabileceğim rüya tarlaları ve hiç yitiremeyeceğim küçük bir sen... Yerimi açsana kafamı koyayım Ayçacık. Tarlamız kurtlanıyor, bir bakmışız ki tarlamızda koşmak yerine çürüyen çilekleri toplar olmuşuz.. Olsun Ayçacık baştan süreriz tarlamızı, tarlamıza saklarız hiçbiryerimizi. Ama öyle bir köşesine saklamalıyız ki Tanrı bile bulamamalı hiçbiryeri, Tanrı bile bulamasın ki hiçbiryerimiz yıkılmasın Ayçacık..

Published with Blogger-droid v2.0.10

2 yorum:

  1. biz hep hatırlamalıyız, unutsak da aramalıyız ve her köşesini yeniden yaşamalıyız.. yeni bir hayatın meyvelerini dağıtmalıyız, küçücük bahçemizden hayatı kucaklamalıyız..
    bu gece de ben, avucumda yatırcam seni,
    minik perim benim..

    sense hayaller kur,
    hayaller kur renklerini ben vereceğim..

    YanıtlaSil
  2. "...en güzel düşümüz mavi gökyüzüdür, en güzel düşümüz denizdir ve balıktır, en güzel düşümüz neşe saçan aydınlık sestir, neşe saçan parlak ışık -hepsi de düşümüzdür bizim, hepsi de en güzel düşümüz..."

    YanıtlaSil