29 Ağustos 2010 Pazar

Dırdır

Biz insanlar ne acaip yaratıklarız.
Görünmez ağırlıklar yüklüyoruz birbirimizin sırtına ve sanki onlar kendi ağırlığımışmış gibi düşürmeden itinayla taşıyoruz.Sevgimizin aşkımızın sonrası suçlamaya, hesap sormaya dönüyor sanki o zaman sevdiğin insan o değilmişcesine, sanki o duyguları hissederken halinden memnun değilmişcesine.Benciliz, ben olamayan bencilleriz ama, mızmızlığımızdan hepsi.

Üzüntümüz, sevincimiz hep bir karşıdan beklentiyle geçiyor, ''üzüntüye-sevince ortak olmak''.Kendi duygumuzu bile kendimize saklayamıyoruz illa birileri gircek işin içine.Sonra bundan da şikayet etcez ama, sanki kendimiz istememiş gibi.

Böyle diyorum ama, kendim öyle miyim?Evet! Heşeyimi herkesle paylaşırım ben, ağzımda bakla ıslanmaz, bişe olsun illa ki ilan etcem yedi cihana.Sevdiğim insanlarında yanında olurum, olamaktanda hoşlanırım, sadece gerginlikten hoşlanmam eğer bir ortam gerilmeye başlarsa afakanlar basar beni ne kadar yakınım olursa olsun kaçmak isterim ordan bilmiyorum neden ama öyle, zaten o tür zamanlarda ne diyeceğimi de bilmem.Bazen gereksiz sabırlı bir insan olduğum için patlamaya ihtiyacı olan insanlarda gelir bana patlar, tribini atar rahatlar ben de mal gibi kalırım.Hah sevince üzüntüye ortak olmak, tamam abi olalım da bazen çatlatıosunuz adamı hergün hergün aynı şey.Bazı insanlarında böyle kemiklekmiş bir kasveti var bişey yaparsın aylar geçer, yıllar geçer ama o olay herneyse onun kafasında kalır, her o konuyu açacak fırsat bulduklarında hiç aman dur bu seferde açmıyım demezler illa ki başına kakarlar ''sen bana şööle şööle yapmıştın, ben sana kaç kere böyle böyle dedim sen beni dinlemedin'' diye başlarlar, bir de bunun bir ayrı versiyonu var o da ''ben seni kaç kere aradım, sen beni hiç aramadın'' :S yahu ben zaten insanları pek arayan bir insan değilim, ailemden uzağa gittiğimde bile onlar aramadan benim aklıma aramak gelmez, gelse bile kırk yılda bir gelir o zamana kadar onlar çoktan aramış olur.Çok özlerim ederim ama o zaman da yanımda kim varsa artık ona derim yaa şunu şunu da çok özledim diye başlarım onu anlatmaya, anlatınca sanki aramışım gibi gelir aramaya pek ihtiyaç duymam, karşımdakinden de zırt bırt aramasını beklemem zaten, gönüller bir olsun dimi ama aramışsın aramamışsın ne önemi var birbirini sevdiğini bildikten sonra :)
Annem bugünler de paso babamı, babamın ailesini neyin şikayet ediyo ama 20-25 yılın mevzuları ayda bir beni tek yakaladığında döner dolaşır, lafı oradan açar bir başlar ben şanslıysam dizi neyin izliyo olurum, diziyi izlerim arada da ona kafa sallarım, dinliyomuşcasına hı mı bişiler derim, dizi bitince lafı değiştirir konuyu kapatırım ama eğer o şanslı anlardan biri değilse oof yandın tey tey.Hayır böyle umursamadığım anlaşılmasın, cidden de umursuyorum ama bildiğim şeylerin dönüp dolaşıp 100 kere anlatılmasına gıcık oluyorum ne gereksiz sanki geçmişe gidip değiştirebilicen, her insanın hatası olabilir, herkes hergün aynı psikolojide olmuyo, alttan alamaz ki zaten alttan almak demek birinin kaprisini çekmek demek ne gerek var.Bir de anne neyse elbet katlanıosun veya kızınca odana gidiyosun ama bir de bu durum arkadaşda oldummuu uuf çok fena.Yaşlının dırdırı çekiliyo da gencin çekilmiyo, uzattıkça uzatıyolar illa bi haklı olduğunu kabul ettircek yoksa o devam eder de eder.Yanlız şöyle komik bir durum var genel de bu tür insanlar da o uzattıkları konu herneyse onda haksız olurlar, kendilerinin bir konuda haksız olduklarını kabul etmeyi hazmedemedikleri için iyice hırslanırlar konu alır başka yerlere gider baktı çıkamıyolar işin içinden hemen sende böylesin sende şöylesine döner, yani belaltı vurmak diyelim.Ben öyle sevgilisine, eşine neyin çok üzülüyorum, sonuçta bana 1 yapıosa ona en az 5 yapar XD

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder